SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

CENNET BAHSİ

<< 2860 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

57 - (2860) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة وزهير بن حرب وإسحاق بن إبراهيم وابن أبي عمر (قال إسحاق: أخبرنا. وقال الآخرون: حدثنا) سفيان بن عيينة عن عمرو عن سعيد بن جبير، عن ابن عباس.

 سمع النبي صلى الله عليه وسلم يخطب وهو يقول "إنكم ملاقو الله مشاة حفاة عراة غرلا" ولم يذكر زهير في حديثه: يخطب.

 

{57}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe ile Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim ve İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. (İshak: Ahberana, ötekiler: Haddesena tâbirlerini kullandılar. Dedilerki): Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr'dan, o da Saîd b. Cübeyr'den, o da İbni Abbâs'dan naklen rivayet etti.

 

İbni Abbâs, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i hutbe okurken dinlemiş. Şöyle diyormuş:

 

«Şüphesiz ki, sîz Allah'a yürüyerek yalınayak, çıplak, sunnetsiz olarak kavuşacaksınız.»

 

Züheyr kendi hadîsinde: «Hutbe okurken...» kaydını anmamıştır.

 

 

58 - (2860) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع. ح وحدثنا عبيدالله بن معاذ. حدثنا أبي. كلاهما عن شعبة. ح وحدثنا محمد بن المثنى ومحمد بن بشار (واللفظ لابن المثنى). قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة عن المغيرة بن النعمان، عن سعيد بن جبير، عن ابن عباس قال:

 قام فينا رسول الله صلى الله عليه وسلم خطيبا بموعظة. فقال "يا أيها الناس! إنكم تحشرون إلى الله حفاة عراة غرلا. {كما بدأنا أول خلق نعيده، وعدا علينا، إنا كنا فاعلين} [21 /الأنبياء /104] ألا وإن أول الخلائق يكسى، يوم القيامة، إبراهيم (عليه السلام). ألا وإنه سيجاء برجال من أمتي فيؤخذ بهم ذات الشمال. فأقول: يا رب! أصحابي. فيقال: إنك لا تدري ما أحدثوا بعدك. فأقول، كما قال العبد الصالح: {وكنت عليهم شهيدا ما دمت فيهم، فلما توفيتني كنت أنت الرقيب عليهم، وأنت على كل شيء شهيدا* إن تعذبهم فإنهم عبادك، وإن تغفر لهم فإنك أنت العزيز الحكيم} [5 /المائدة /117 و-118] قال فيقال لي: إنهم لم يزالوا مرتدين على أعقابهم منذ فارقتهم".

وفي حديث وكيع ومعاذ "فيقال: إنك لا تدري ما أحدثوا بعدك".

 

{58}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Veki' rivayet etti. H.

Bize Ubeydullah b. Muâz da rivayet etti. (Dediki): Bize babam ri­vayet etti. Her iki râvi Şu'be'den rivayet etmişlerdir. H..

Bize Muhamraed b. Müsennâ ile Muhammed b. Beşşar dahî rivayet ettiler. Lâfız İbni Müsennâ'nındır. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Muğîra b. Nu'man'dan, o da Saîd h. Cübeyr'den, o da İbni Abbas'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir va'z dolayısıyla hutbe okumak için aramızda ayağa kalktı ve :

 

«Ey insanlar! Hiç şüphe yok ki, siz Allah'a yalınayak, çıplak, sünnetsiz olarak haşredileceksiniz. (İlk yaratmaya nasıl başladıksa, üzerimize va'd olarak onu öylece iade edeceğiz. Biz va'dimizi yaparız.) [Enbiya 104]   Dikkat edin ki, kıyamet gününde mahlûkatın ilk giydirileni İbrahim (Aleyhisselâm) olacaktır. Dikkat edin ki, benim ümmetimden bir takım adamlar getirilecek, fakat onlar sol tarafa alınacaktır. Bunun üzerine ben: Yarabbi! Bunlar benim ashabımdır, diyeceğim. (Bana); Bunların senden sonra ne modalar çıkardıklarını sen bilmezsin? denilecek? Ben de sâlih kulun dediği gibi (Ben onlara aralarında bulunduğum müddetçe şâhid oldum. Benim ruhumu kabzedince (artık) onların üzerine rakib sen oldun. Sen her şeye şâhidsin. Onları azab edersen, şüphesiz onlar senin kullarındır. Affedersen şüphe yok ki, Aziz Hakim olan ancak sensin) [Maide 117-118] diyeceğim. Bunun üzerine bana: Sen onlardan ayrılalı onlar geriye dönmekte devam ettiler, denilecektir.»

 

Veki' ile Muâzın hadîsinde: «Bunun üzerine sen onların, senden sonra ne modalar çıkardıklarını bilmezsin, denilecek...» cümlesi vardır.

 

 

İzah:

Bu rivayetleri Buhari «Kitâbu'r-Rikâk»'da; Hz. Âişe rivayetini Nesâî «Kitâbu'I-Cenâiz» ile «Kitabu't-Tefsir»'de; îbni Mâce Kitabu'z-Zühd»'de tahric etmişlerdir.

 

Babımızın ilk rivâyetindeki «Bimeterciu» kelimesi «Bimeyerciu» şeklinde de rivayet edilmiştir. Bu takdirde zamir parmağa değil, şahsa râci olur. Fakat zamirin parmağa râci olması daha münâsibdir. Maksad parmağa çok su dokunmaz, demektir. Hadîsden murad şudur: Âhiretin devamlı lezzet ve nimetlerine nisbetle dünyanın fâni nimetleri denizden alınan bir katre gibidir.

 

Gurl: Ağrelin cem'idir. Ağrel sünnet edilmemiş kimse demektir. Çocuğu sünnet ederken kesilen deri parçasına arabiar gürle derler. Bu nadisden maksad; kıyamet gününde insanların cisimlerinden hiç bir şey kaybetmemek şartıyle dünyaya geldikleri andaki şekilleriyle haşrolunacaklarını beyândır.

 

Kıyamet gününde İbrahim (Aleyhisselâm)'ın Nebiimiz (Sallallahu Aleyhi ve Seltemj'den önce giydirilmesi bâzılarına göre sünnet olmak ilk defa onun şeriatında meşru olduğu içindir. Sünnet olurken avret mahalli açıldığı için tesettür mukâfatı evvelâ ona verilecektir. Bâzıları bundaki hikmetin Hz. İbrahim ateşe atılırken elbisesinden soyulmuş olmasını söylemişlerdir. Bu rivayetteki sâlih kuldan murad İsâ (Aleyhisselâm)'dır. Ayet-i kerîme onun sözlerini beyan etmektedir. Mürtedlerden murâd; ne olduğu ihtilaflıdır. Bazılarına göre bunlar Hz. Ebû Bekr devrinde dinden dönenlerdir.Hattâbi: «Resulullah {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) murted sözüyle dinden dönenleri değil, vazifelerini yapmayanları kastetmiştir. Allah'a hamdolsun ki, sahabeden hiç bir kimse dinden dönmemiş sadece bedevilerden bir takım beyinsizler dönmüşlerdir.» diyor. Kaadî İyâd da: «Bunlar biri asîler, diğeri küfre dönenler olmak üzere iki sınıfdır.» demiştir. Bu hadîsin şerhi «Kitâbu't-Tahara»'da geçmişti.

 

Müslim şarihlerinden Übbî, Nebilerin yüksek makamlarına bakarak onların çıplak haşredilmeyeceklerine kail olmuştur. Ona göre İbrahim (Aleyhisselâm)'ın giydirilmesi haşrden önce kabirden kalkarken olacaktır.